Artık sezon sonu geldi. Bir gaz ile bisiklet alıp “eaaah” deyip satan veya “çok güzel bir şey bu” deyip elindeki ilk bisikletini çıkarıp daha iyisini almak isteyenlerin bisikletleri yavaş yavaş piyasaya düşmeye başladı. Eh, tabii bu da alıcılar için fırsat kapılarını açtı. Peki kullanılmış bir bisiklet alırken nelere dikkat etmemiz gerekiyor… Elimden geldiğince bunları anlatayım istedim.

Bisiklet Tipi

İlk olarak almak istediğiniz bisiklet tipini seçmek tabii ki en doğrusu olacaktır. Yarışlara katılmak için yol bisikleti mi arıyorsunuz, yoksa işe gidip gelmek için şehir bisikleti mi, belki de en iyisi kendinizi dağa taşa vurmak için bir dağ bisikleti almaktadır. İlk önce bunun kararını vermeniz gerekiyor.

Kadro Boyu

2. el bisikletlerin fiyatları bazen çok cazip olsa da kadro boyu uygun olmadıkça pek bir anlamı kalmıyor. Bisikletlere bakarken ilk olarak kadro boyuna dikkat etmek önemlidir. Yapınıza göre küçük bir bisikleti ucuza almak, “geçen gün bir ayakkabı aldım, 36 numara. Normalde 48 giyiyorum ama fiyatı çok uygundu” demekten farksızdır. Bu nedenle bu işin ticaretini yapmayacaksanız uygun kadro boyu almak sizi bayağı bayağı rahat ettirecektir.

Kadro Kontrolü

Hem fiyatı hem kadro boyu uygun bir bisiklet buldunuz ve almak için satan kişi ile buluştunuz diyelim (bunu yaparken de buluştuğunuz yerin kalabalık bir yer olmasını tercih edin derim ben, ne olur olmaz ). İlk olarak bisikleti uzaktan bir inceleyin. Herhangi bir yamuğu görünmüyorsa yavaş yavaş derine inin.

1) Çizik ve Çatlak Kontrolü

Kadronun her noktasını çatlaklar için kontrol edin. Zaten 2. el bisiklet alırken çiziksiz, süper durumda bir bisiklet beklemeyin, bu yüzden küçük çizikleri göz ardı edebilirsiniz. Bunlar muhtemelen boya çiziğidir. Siz kullanırken de birçok kez çizilecek. Bisiklet bu, çizik için üzülmemek lazım. Ancak çok çok derin çizikler bir hasarı gösteriyor olabilir. Bunlara dikkat edip elinizle etrafına ufak ufak bastırın. Eğer bir esneme varsa bu çatlak olabilir. Profesyonel birine göstermek mantıklı olacaktır bu durumda. Özellikle bisikletin stres yerlerini kontrol etmek mantıklı olabilir. Yani ön ve arka maşa bacakları, sele borusunun girdiği yer, alın borusunun alt ve üst kısmı strese en çok maruz kalan yerler olduğu için bu bölgeler çatlak olabilecek başlıca noktalardır. Çelik bisikletler kaynak konusunda iş görse de alüminyum veya karbon bisikletlerin kaynağı daha zordur. Yüksek meblağlarda masraf çıkarabilir.

2) Paslanma Kontrolü

Yeni nesil bisikletler genelde çok paslanan arkadaşlar değillerdir. Ama yine de kontrol etmekte fayda var. Bisikletin sağını solunu bu tip durum için kontrol edin. Eğer böyle bir durum gördüyseniz silmeye çalışın. Eğer siliniyorsa veya tırnağınızla kazıdığınızda altında pıspırıl metal görüyorsanız sıkıntı çıkmayacaktır. Ancak kazıdıkça alttan yenisi geliyorsa veya kazımaya başladığınızda bisiklet kırıldıysa bir sorun olabilir.

Bunu almayın mesela

3) Kadro orijinalliği

Üst düzey bir bisiklet alıyorsanız ekstra dikkat etmeniz gereken bu konu var (maalesef). İlk olarak alüminyum bir bisiklet alıyorsanız içiniz rahat olabilir. Uzakdoğu’da üretilen, gerçeği ile alakası olmayan birçok “çakma” bisikleti genellikle pahalı, üst düzey karbon bisikletleri taklit ederek yapıyorlar. Bisiklet orijinalliğini anlayabileceğiniz birkaç nokta var. Bisikletin orijinalini biliyorsanız boyasında farklılıklar olması çok muhtemel. Hem üzerindeki logodan hem de boyanın kalitesinden bu anlaşılabilir. Eğer bu şekilde anlayamıyorsanız kadronun geometrisini inceleyebilirsiniz, burada da farklılıklar olacaktır. Yok o da birebir aynı ise kadronun altında bulunan seri numarayı alıp üretici firmaya sorabilirsiniz. Veya en garanti yol, bisikletin faturasını satıcıdan rica etmektedir. Bu hem orijinalliğini hem de çalıntı olup olmadığını gösterebilecektir.

Jant ve Lastik Kontrolü

Yol ile temasınızı sağlayan tek şey lastikleriniz ve jantlarınızdır. Lastiklerinizi ucuza değiştirebiliyor olsanız da jantlar daha çok masraf çıkaracak parçalardır.

1) Jant Kontrolü

İlk olarak jantta herhangi bir jant telinin eksik olmadığından emin olun. Tel eksikliği stres dengesini bozacağından jantın mukavemetini azaltacaktır. Herhangi bir tel eksik değilse tellerin gerginliğini elinizle test edin, yan yana iki teli avucunuzun içine alıp hafif hafif sıkın. Aralarında gerilim farkı çok olan teller varsa muhtemelen akorda ihtiyacınız olacak. Neyse ki bu işlem de oldukça ucuza yapılabiliyor.

Jant setinin göbeklerini herhangi bir çatlak için kontrol edin. Bisikleti kaldırarak jant göbeklerini dinleyin. Eğer dünya dışı sesler duyuyorsanız göbek içinde sorun olabilir. Eğer göbek sorun çıkarırsa göbeği değiştirmeniz gerekebilir ki bu olunca jantın tekrar örülmesi işin içine girer ve masraflar yükselir.

Jant göbeklerinde de sorun yoksa son olarak çemberi kontrol edin. Jant tellerinin girdiği noktaları mikro çatlaklar inceleyin. Bu çatlaklar çok önemli görülmemekle beraber sizin yapınız ve sürüş stiliniz ile büyüyebilecek çatlaklardır. Bu tip çatlaklara rastlarsanız bunlar size sonradan sorun çıkarabilir.

Biraz ilerlemiş bir mikro çatlak

2) Lastik Kontrolü

Lastikler çok masraf yapmadan değişebilse de kontrol etmekte fayda var tabii ki. Lastiğin sağını solunu yırtıklar için kontrol edin. Mümkünse lastiği çıkarıp içten de kontrol edin. Ayrıca bombe yapmış lastikler de sorun çıkarabileceği için bombeler ve baş vermiş baloncuklar için bir bakın etraflıca.

Çekiş Sistemi Kontrolü

Burada çıkan sorunlar -kırık parça olmadığı sürece- kolaylıkla halledilebilecek şeyler. Bisiklet elektronikten ziyade mekanik bir sistem olduğu için (Di2’li bir sistem alıyorsanız bir şey diyemem tabii ki) tamirleri de oldukça kolaydır.

1) Vites Sistemi Kontrolü

Vites sistemi parçalarını ilk olarak gözle kontrol edin. Vites/fren kollarında, ön aktarıcıda, arka aktarıcıda, aynakolda veya rublede gözle görülen bir sıkıntı var mı; kırık olur, yamukluk olur. Yoksa elle incelemeye geçebilirsiniz. Vitesleri bir iki tık oynatın doğru çalışıyor mu diye. Daha sonra arka tekerleği kaldırıp elinizle pedalı çevirmeye başlayın ve tüm viteslerin geçişinin doğru olduğundan, arada kararsızlıklar veya çok çılgın sesler olmadığından emin olun. Pedalı elinizde tutup normal dönüş aksına dik bir şekilde ileri geri oynatmaya çalışın, tıkırdamaması gerekiyor. Tıkırdıyorsa orta göbekte bir boşluk ve hatta sıkıntı olabilir. Yine aynakol, rubleyi ve vites-fren tellerini paslanma için kontrol edin.

2) Fren Sistemi Kontrolü

Fren kollarını sıkın, normalde olandan farklı bir his varsa (çok sert olması, takılıyor olması, doğru bir şekilde eski pozisyonuna dönmemesi vs.) bir sorun olabilir. Fren pabuçları genellikle hızla tükenen kişilerdir. Bunları oldukça ucuza değiştirebilirsiniz ama yine de doğru bir şekilde çalışıp çalışmadığına emin olun (sonuçta sizi durduracak tek aksam o). Hidrolik sistemler için pistonların etrafında yağ sızıntısı olup olmadığını, hatta tüm kablo boyunca böyle bir sıkıntı olup olmadığını dikkatlice kontrol edin.

Diğer Genel Kontroller

– Seleyi kontrol edin. Sele raylarına ve sele altına bakın, herhangi bir çatlak çok kötü sonuçlar doğurabilir. Düşünmek bile istemiyorum……

– Gidon ve gidon boğazını kontrol edin. Bisikletin ön tekerleğini bacaklarınızın arasına sabitleyin. Gidonu hafif hafif sağa sola çevirmeye çalışın. Bir boşluk olmadığına emin olun. Gidonu tutup sağlam bir şekilde sallayın. Bisikletin de komple sallanması gerekir (mantık olarak). Yok ama arada garip tıkırtılar, titreşimler veya farklı bir durum hissediyorsanız bir sıkıntısı olabileceğini göz önünde bulundurun.

– Maşa boşluğunu kontrol edin. Ön freni sıkarak bisikleti olduğu yerde hafif hafif öne arkaya oynatın. Herhangi bir tıkırtı veya oynama olmaması lazım. Furç kapağı vidasını sıkmak bu sorunu çok büyük ihtimalle çözecektir ama yine de alın borusunun içini bir kontrol etmek gerekebilir.

– Bisikleti alıp bir iki defa yere vurun yavaşça. Üzerinden herhangi bir parça düşüyorsa yine bir sıkıntı olma ihtimali var

– Son olarak bisikleti alıp 5-10 dakika kullanın. Zaten bir sorun varsa o anda kendini belli edecektir.

Eh artık yeni 2. el bisikletinizi güle güle kullanın