Kendime yeni bisiklet aldım!
Artık bir şehir ve yol bisikletim var.. İlk alırken bize hiç demediler, bakın bunlar dağ bisikleti, bunlar da şehir bisikleti diye. Alın, dediler, size bisiklet, dediler.. Neyse ki 1,5 sene sonunda az da olsa bir şeyler öğrendik de ne almamız, neyin aslında bize uygun olduğunu öğrendik. Pelin de, ben de bundan 1 sene önce, “Yok, amortisörsüz bisiklet mi olur yahu, HEM DE İSTANBUL’DA!!!” diyorduk ama şu anda “Ne kadar ağırmış bu!” diyoruz. Yakın zamanda Pelin’e de edineceğiz bir tane şehir bisikleti.
Neyse efendim, ne diyorduk? Hah, bisiklet aldım.. Seçme sürecimi anlatayım istiyorum, belki biri denk gelir de okur, yardımı dokunur azıcık da olsa..
İlk önce para biriktirmeye başladım. Güzelcene bütçemi belirledim. Dedim ki “Bu paraya ne alınır abi?”. Bisiklet alırken en önemli etmen bu herhalde.. Bütçeyi belirleyebilmek.
Neyse bütçeyi belirledikten sonra ne istediğime karar vermem gerekti. Önümde 4 seçenek var kendimce. Yeni bir dağ bisikleti, şehir bisikleti, yol bisikleti ve cyclocross. Dağ bisikleti zaten istemiyorum (çünkü önceki dağ bisikletimi sadece 1 kere arazide kullandım, o da yol inşaatı var diye, yoksa onu da kullanmazdım), kaldı 3.
Başta yol bisikleti de istemiyordum (sözde), o daha performans bisikleti diye. Kaldı 2.
Aslına bakılırsa şehir bisikleti bana en uygun görünüyordu ama gözüm de bir taraftan cyclocross’lara kayıyordu. Sonradan ondan da vazgeçtim. Ne kaldı geriye? Şehir bisikleti.. Hem asfaltta kullan, hem hafif arazide kullan, mis. Daha ne isterim..
Tamam, bisiklet türünü de seçtik.. Geriye kaldı nereden alacağın. Bu konu da pek önemli. Çoğu yabancı menşeli firma artık ömür boyu garanti veriyor. Trek, Scott, Cannondale, Merida vb…. Ama benim için kadro boyu önemliydi. Türkiye’de genelde benim boyuma uygun kadro bulamıyorum. Özel olarak getirtilmesi gerekiyor. Bir sürü bisikletçi dolaştım, hepsi bana bir sürü bisiklet gösterdi ama büyük kadro var mı diye sorunca, “Haaa yok, sana uygun kadro boyu yok. En az 3-4 ay beklemen lazım ki özel sipariş verelim, gelsin, öyle al” dediler. Bu yüzden bana direk üreticiye hızlıca ulaşabileceğim bir yer lazımdı.
Bir arkadaşım sağolsun, Trek’in Türkiye Distribütörü ile tanıştırdı beni.. Gittik, konuştuk, Trek Fx7.5 beğendim.
– Deore arka aktarıcı,
– Sora ön aktarıcı,
– 50/34 kompakt aynakol,
– 11-34 9’lu ruble veeee
– Karbon maşa.
Siyah – Kırmızı olanından olsun istiyorum dedim. Stoklarına baktı, “yook sadece mavi olanından var. O da Hollanda’da. 3-4 hafta beklemen lazım” dedi. “İyi” dedim, “artık ne yapalım, mavi olsun” çok da içime sinmeyerek, “3-4 hafta beklerim 3-4 ay yerine” dedim.
1,5 ay sonunda bisikletim geldi, mavi bisiklet sevebileceğim aklıma bile gelmezdi ama görür görmez hastası oldum bisikletin. Resmen dizlerimin bağı çözüldü. Masmavi, kocaman bir bisiklet. Aldıktan 2 ay sonra toplam 600km bile yaptım..
Bunlar da fotoğrafları;
Daha sonra baktım aklım hala yol bisikletinde, ikinci el 61cm kadrolu bir Felt F95 buldum. Bursa’ya gidip bu bisikleti de elden aldım.
Şu anda iki tane dev gibi (Trek 22,5″ ve Felt 61cm) bisikletim var =).
Yorumu formunu geç
güle güle sür daha biiiir sürü 600 kilometreleri emi sevgilim!
Yazar
Beraber yapıcaz daha biiir sürü 600km’leri, hatta 6000km’leri =)
Denk geldi ve yardimin dokundu paylasim icin sagol
Yazar
İşe yaramış ya, daha ne isterim =)
Daha, yardımcı olabileceğim bir şeyler olursa edip@kirlibisiklletler.com ‘dan ulaşabilirsin =)
kazadan beladan uzak bol pedallı mutlu günler darısı basıma
Yazar
Teşekkürler Ahmet.
Umarım sen de en kısa zamanda istediğin bisiklete kavuşursun =).
Merhaba renginden dolayı çok beğenilen fx 7.3 şehir bisikletimi temizleyip kenara koymuş, 9 kg.lık Trek yol bisikletimden inemeyen biri olarak sizin bu seçimi nasıl yapabildiğinizi öğrenebilirmiyim.
Çok şık bir fx 7.5ama diğer taraftada pedalına bastığınızda tepkisine şaşırdığınız bir alet işiniz zor bence